Trendler

2018’in En Dikkat Çekici İcatları & Teknolojileri

Karşınızda 2018 yılında hayatımıza giren ve gelecekteki teknolojiler hakkında ufak ipuçları veren gelişmeler ve icatlar… Bazıları aktif halde ve kullanıma hazır. Bazıları ise prototip aşamasında ancak çok kısa bir süre sonra tüketicilerin kullanımına sunulacak. Ancak bir gerçek var ki teknoloji olarak geldiğimiz şu nokta gerçekten korkutucu ve günden güne ivmelenerek gelişiyor. Yazımda ilgimi en çok çeken icatlar ve teknolojileri sektörleriyle beraber ufak başlıklarla tanıttım. Yine favorimi sona sakladım. Bunların bazılarını duymuş olabilirsiniz ancak pek çoğunu da duymamış olmanız şaşırtıcı değil. Çünkü söz konusu teknoloji olunca hemen her gün farklı bir gelişme yaşanıyor. Gelin 2018 yılının son günlerinde seneye damgasını vurmuş (kişisel fikrim) yeniliklere göz atalım:

Parker Güneş Sondası (Uzay / Havacılık) – Güneşe En Yakın Uzay Aracı

12 Ağustos 2018 yılında, NASA tarafından Florida’dan fırlatılan “Parker Güneş Sondası” Güneş’e en çok yaklaşacak uzay aracı ünvanını ele geçirecek. Saatte 700.00 km hız ile ilerleyen bu araç fırlatıldıktan 6 yıl 321 gün sonra hedeflenen mesafeye ulaşacak. Yani kendisi şu anda uzay boşluğunda bir yerde seyahatine devam ediyor. İsmini Güneş ile ilgili araştırmalarıyla Uzay bilimine büyük katkısı olan ve Chicago Üniversitesi’nde profesörlük yapan Eugene Parker’dan alan araç  yaklaşık 11.5 cm kalınlığındaki karbon-karbon ısı kalkanı ile 1,370 °C’ye kadar dayanabiliyor. Asıl görevi ise Güneş’in en dış tabakası olan Korona (Taç Tabaka)’dan veri depolamak ve göndermek. Güneş ve etrafındaki olayların Dünya’daki pek çok şeyi etkilediği göz önünde bulundurulursa bu veriler gerçekten çok değerli olabilir. Şu an veri akışı henüz gerçekleşmediği için bu konuda yorum yapmak zor. Ancak proje başarıyla sonlanırsa Parker Güneş Sondası’nın uzay biliminde çığır açacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Bunun için 2024 yılına kadar beklememiz gerekiyor.

 

 

TESS (Uzay / Havacılık) – Gezegenleri Analiz Eden Uzay Aracı

Tess yani “Transiting Exoplanet Survey Satellite” (Türkçeye çevirince garip bişey oluyor o yüzden çevirmedim) Güneş sistemi dışındaki gezegenlerde yaşamın olup olmadığını araştırıyor. Elon Musk ile özdeşleşen Space X’in roketi ile uzaya gönderilen TESS’in kendinden önce fırlatılan Kepler’den çok daha efektif olacağı öngörülüyor. 340 milyon dolara mal olan TESS 18 Nisan’da fırlatılmıştı. Görev süresi boyunca Dünya’ya benzeyen ve içerisinde yaşanabilir yüzlerce gezeren bulacağı tahmin ediliyor. Bunun yanı sıra çeşitli gök cisimlerini inceleyecek ve büyük kara delikler hakkında bilgi toplayacak. Üzerinde bulunan gelişmiş kameralarla Ağustos ayında birkaç gezegen tespit eden bu araç büyük çapta heyecan yaratmıştı. Kim bilir belki kısa zaman içinde torunlarımızın torunlarının üzerinde yaşayacağı gezegeni keşfetmiş olacak.

 

 

Synaptics Clear ID (Cihaz) – Ekrana Gömülü Parmak İzi Okuyucu

Akıllı telefonların kilidini açmaya yarayan parmak izi sistemi uzun süredir kullanımda. Hatta Apple bu teknolojiyi bir adım ileriye taşıyarak Face ID’yi hayata geçirmişti. Çerçeveli ekranların yakın gelecekte kaldırılıp yerine full ekranların geleceğinin sinyallerini veren bu özellik için firmalar da geliştirmelere başladı. Synaptics Clear ID isimli sensör de ekranın altından parmak izinizi algılayıp kilidi devre dışı bırakıyor. En büyük artılarından biri ise bu özelliği isteğinize göre açıp kapatabiliyorsunuz. Bana göre pek çok kullanıcı bu özelliği açık tutacaktır zira kullanıcı deneyimi açısından oldukça pozitif bir gelişme. 2018 yılında Synaptics’in birçok telefon üreticisiyle partnerlik için çalışmalar yaptığını biliyoruz. Ek olarak Google, Intel, Android, Microsoft ve Qualcomm gibi devlerle de partnerliklerinin olduğunu hatırlatmakta fayda var. Yani hayatımıza girmesi için çok da beklemeyeceğiz gibi.

 

Rimac C_Two (Otomotiv) – Dünyanın En Hızlı Elektrikli Aracı

9 ay önce Cenevre’de gerçekleşen otomobil fuarında tanıtılan C-Two araba tutkunlarının yanı sıra pek çok kesimin ilgisini çekti. Aracın görüntüsüne baktığınızda oldukça şık bir görüntüyle karşılaşıyoruz. Elektrik ile çalışan bu canavar 0’dan 100 km hıza 1.85 saniyede ulaşabiliyor. İçerisinde radar,kameralar ve ultrasonik sensör bulunan C-Two’un aynı zamanda otonom özelliği de bulunuyor. Yani sürücüden bağımsız olarak aracı şeritte tutup bazı ekstrem durumlarda fren yapmasını da sağlayacak. Apple’ın Iphone’lar için geliştirdiği Face ID’nin diğer bir versiyonunu bünyesinde bulunduran araç böylece sürücüyü yüzünden tanıyıp açılabilecek. Dünyanın en hızlı elektronik aracı dedik ancak bu özelliğin üzerinde çok fazla durmadık. Hemen söyleyelim Rimac C-Two 412 km hıza kadar çıkabiliyor. Elektrikle çalışan bir aracın bu seviye hıza kadar çıkması gerçekten inanılmaz. Aranızda almak isteyen olursa (??!?) fiyatı henüz belli değil.

 

Amazon Key (Güvenlik) – Kargonuzu Evinizin İçine Kadar Teslim Eden Sistem

İnternet üzerinden sıklıkla alışveriş yapar mısınız? Peki kargonun eve teslimatı konusunda hiç sıkıntı yaşadınız mı? Mesela kargonun eve bırakılmasını istiyorsunuz ancak evde kimse yok ve önemli bir paket olduğu için kimseye güvenemiyorsunuz. Dışarıda kalan paketler düşük ihtimalle de olsa çalınabiliyor. (Amerika için konuşuyorum) Geçtiğimiz aylarda Türkiye’de aktif olan Amazon, kargoların evin önünde değil de evin içine teslimatı için düğmeye bastı. Amazon Prime adı verilen ve gün içinde teslimat yapılmasını sağlayan sistemde alıcı bazen evde olmayabiliyor. İşte bu durumda evinizin kapısına sadece Amazon tarafından gelen kargocunun açabileceği bir elektronik kilit takılıyor. Bu kilidin aynı zamanda bir kamerası var. Kurye kapıya gelince size “Kurye geldi kapıyı açıp içeriye kargo bırakacak şeklinde” bir mesaj geliyor. Buna onay verirseniz kurye kapınızı açıp (Tam açamıyor, sadece paketi bırakabilecek kadar aralıyor) malı evinizin içine bırakıyor. Pratik ve güvenli değil mi?

 

 

Oculus GO (Cihaz) – Kablosuz VR Deneyimi

Bilgisayar ve telefondan bağımsız olarak çalışmasıyla ön plana çıkan sanal gerçeklik gözlüğü Oculus Go bir türlü patlamayı yapamayan VR alanına yeni bir soluk getirecek gibi. Herhangi bir cihaza gerek duymadan bağımsız çalışabilmesi cihazın en büyük artısı elbette. 32 GBlık modeli 199$ satış etiketiyle piyasaya çıkacak olan Oculus Rift 25 farklı dil desteğiyle geliyor. (Türkçe de var) Virtual Reality denince akla gelen ilk şeylerden biri oyun oynamak ancak Oculus Rift kablosuz bir cihaz olduğu için genellikle basit seviyedeki oyunları çalıştırabiliyor. Yani yüksek sistem gerektiren oyunlar için çok da uygun bir cihaz değil. 3 boyutlu ses destekli hoparlörleri bir değer artısı zira dış dünyadan sizi tamamen soyutluyor. Deneyenler Samsung Gear VR ile arada çok bir performans farkı olmadığını söylüyor. Bakalım Oculus Go kullanıcı sayısı mark Zuckerberg’in kehanette bulunduğu gibi 1 milyar kişi olacak mı?

 

Mercedes – Benz  MBUX Eğlence Sistemi (Otomotiv) – Bilgi Eğlence Sisteminde Devrim

İlk olarak Mercedes’in GLE serisi için ürettiği eğlence sistemi MBUX’un yapabildiklerini okuyunca hayran kalacaksınız. 2020 GLE modeli için orta segmenti daha cazip hale getirecek bu sistem 12 inçlik bir ekran ile sizi karşılıyor. Alexa, Siri gibi sesli asistanlara benzer şekilde çalışan sisteme sesli komutlar verebiliyorsunuz. (“Hey Mercedes” diyerek çalıştırabilirsiniz. Burada akla hemen “Hey Siri” komutu geliyor) Sezgisel altyapısıyla mükemmel bir sürüş deneyimi vermeyi amaçlayan MBUX siz kullandıkça alışkanlıklarınızı akılda tutup kendini geliştiriyor. Düzenli olarak gittiğiniz bir rota varsa o yolu ezberleyip bazen alternatif yollar sunabiliyor. Ekranında sürüşünüze ait güncel çok sayıda farklı veri sunabilen bu teknolojiye ait daha fazla detay için tıklayın.

 

Little Ripper (Güvenlik) – Hayat Kurtaran Drone

Drone’ların kurye, kamera çekimi, oyuncak, askeri hedefleri tespit etme gibi çok sayıda işlevi olduğunu biliyoruz. Bazılarının kullanım amacı mühim bazısı ise biraz eğlenceye yönelik ancak Little Ripper biraz daha kutsal bir vazifeye hizmet ediyor: Hayat Kurtarmak.  Little Ripper, Westpac adlı bankanın fon yardımıyla üretilen bir aygıt. Şimdiye kadar onlarca kişinin hayatını kurtaran Little Ripper özellikle okyanuslarda arama kurtarma çalışmaları sırasında kullanılıyor. Okyanusta boğulmak üzere olan kazazedeye ilk yardım çantası yetiştiren drone aynı zamanda sudaki köpekbalıklarını da tespit edip yüzücüleri uyarabiliyor.

 

Samsung Wall TV (Eğlence) – 146 inçlik Dev Televizyon

Samsung MicroLed teknolojisini kullanan ve adı üstünde neredeyse bir duvar boyutunda olan yeni ürünü The Wall’ı bu yılın ilk aylarında tanıttı. Las Vegas CES 2018’de tanıtılan ve oldukça ilgi çeken bu televizyonun yapısı oldukça farklı. Kare şeklinde birden fazla ekranın birleştirilerek oluşturulduğu bu ürün 4K çözünürlüklü panellere sahip. Bu paneller sayesinde içinde bulunduğu ambiyansa göre şekil değiştirebiliyor. Samsung’un yepyeni bir izleme deneyimi sunacak bir diğer teknolojisi de Ambient Mode. Bununla ilgili daha önce bir yazı paylaşmıştım. Merak edenler linke tıklayarak bu yazıma göz atabilir.

 

Abilify MyCite (Sağlık) – İlk Dijital Hap

Şizofren, AIDS, Diyabet, Kronik rahatsızlıklar gibi pek çok hastalıkta düzenli ilaç alınması hayati önem taşır. Bu önemin farkında olan bilim insanları da Abilift Mycite adlı hapı ürettiler.Bir hap düşünün ki içindeki sensörler insan vücuduna girdiğinde herhangi bir zarar vermesin ve doğal yolla dışarı atılsın. Görevi de ilaçların düzenli olarak alınmadığını bildirmek olsun. Peki bunu nasıl yapıyor? Şöyle ki üzerindeki sensörler mide asidisyle etkileşime girince aktif oluyor. Hastanın vücuduna yapıştırılan ufak bir sensörde bluettooth üzerinden hastanın ilacını alıp almadığını telefona sinyalle bildiriyor. Amerika Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından da onaylanan bu sistem gelecek yıllarda çok daha işlevsel ve pratik kullanımlar hayatımıza girecek gibi…

 

Google Duplex (Yazılım) – Robot mu Değil mi Belli Değil

Google’ın yeni dijital asistanı Duplex teknolojinin geldiği en son noktayı açıkça gösteriyor, şimdilik. Duplex kendi kendine başkalarını arayıp sizin adınıza konuşabiliyor. Diyelim ki bir restorana rezervasyon yaptırdınız ve o saatte başka bir işiniz çıktığı için rezervasyon saatini değiştireceksiniz. Bu işi gayet akıcı ve teklemeden sizin adınıza yapan bir robot var artık: Duplex. Özellikle işitme engelliler ya da farklı dili konuşan insanlar için bulunmaz bir nimet bence. Çok fazla içeriği olmayan, basit ancak bizim değerli zamanımızı çalan konuşmaları Duplex sayesinde yaparak daha fazla vakit kazaanabileceğiz. Bu konuşmaları yaparken de karşısındaki insan robotla konuştuğunu anlamayacak 🙂 Korkutucu değil mi? Ne demek istediğimi aşağıdaki videodan daha net anlayacaksınız. Müşteri ile konuşan Duplex o kadar mantıklı ve gerçekçii cevaplar veriyor ki sağ taraftaki mi yoksa sol taraftaki konuşan mı robot bir süre ayırt edemedim.

 

 

Yazının sonuna geldik. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın..

Join The Discussion