Trendler

2020 Yılının Dijital Trendleri

Dijital dünya pek çok sektörle kıyaslandığı dinamik yapısı, yeni teknolojiler ve içerdiği farklı yaklaşımlar nedeniyle bitmek bilmeyen bir değişim halinde. X ve Y kuşaklarının yanı sıra geleceğin düzenli müşterileri olacak Z kuşağının dijital dünyaya ilgisi de bu sektördeki değişim hızının bir parçası elbette. Yani belirli bir kitleye nazaran toplumun hemen her yaş dilimindeki fertleri dijitalleşen dünyaya bir şekilde ayak uyduruyor. Markaların da hedef kitlelerine ulaşabilmek için dijital dünyanın dinamiklerinden düzenli olarak haberdar olması gerekiyor. Hepimizin bildiği gibi yeni seneyle beraber değişimin düzenli ve sürekli olmasının gereği olarak sektörlere ait trendler belirleniyor. Benim de içinde bulunduğum reklamcılık ve pazarlama sektörünün geçtiğimiz seneyi epey hareketli geçirdiğini söyleyebilirim. Hal böyleyken 2020 yılında da bu ivmenin devam edeceğini öngörmek çok da yanlış olmayacaktır. Peki bu sene bizleri dijital alanda ne gibi trendler bekliyor. Gerçek anlamda seneye damgasını vuracağını düşündüğüm (en azından adından söz ettirecek) dijital trendleri sizler için derledim. Bir sonraki sene hep beraber hangilerinin beklentilerimizi karşıladığını konuşmak üzere diyorum ve trendlere geçiyorum:

Görsel Aramalar

Günlük hayatta kullandığımız cihazların daha da akıllı hale gelmesiyle ekrana herhangi bir ürün gösterildiği anda bu ürüne benzer alternatifler size önerilebiliyor. Kissmetrics’in yaptığı bir araştırmaya göre tüketicinin bir ürünü satın alma kararını %93 gibi yüksek bir oranda görseller belirliyor. Özellikle E-Ticaret sektörü gibi ivmesini hızla arttıran alanlarda görsel aramaların önemi de artacak gibi duruyor. Basit bir mantıkla düşünüldüğünde de bu alanda başarılı olmak için başta Google olmak üzere arama motorları performanslarının yüksek olması gerekecektir. Böylece markanıza ait ürünün önerilme olasılığı artacaktır.

Markaların Şeffaflığı

Tüketicilerin soran, sorgulayan yapısının hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemdeyiz. Paranın alım gücünün düşmesiyle birlikte satın alım yapan kitle de harcadığı her kuruşun değerini sorguladığını düşünürsek marka seçimi konusunda da aynı önemin gösterilmesi bizleri şaşırtmayacaktır. Tüketicinin marka tercihini belirlemesindeki en önemli faktörlerden biri de markanın şeffaf bir yapıya sahip olması. H&M’in bu konuyla ilgili olarak etiketlerinde üretildiği ülke, fabrika, fabrikanın adresi hatta fabrikada kaç kişi çalıştığına dair detaylı bilgi içermesi bu duruma en güzel örneklerden biri. Şeffaflık beraberinde getirdiği sürdürülebilirlikle birlikte tüketici üzerinde çok daha faydalı bir araca dönüşebiliyor. Bunun için H&M gibi aktif bir hareket yerine basit bir infografik bile çoğuz zaman yeterli olabiliyor. (Bu ürünün yapılması için şu kadar geri dönüşüm ürünü kullanıldı, bu kadar kişiye fayda sağladı gibi) Şeffaflık böylece tek başına yeterli olmasa bile satın alma sürecinden etkin bir rol oynayarak markaya katkı sağlaabiliyor.

Kişiselleştirme

Dijitalleşmede son dönemin en büyük trendi, geleceği de şekillendirecek değişken olan kişiselleştirme olarak görülüyor. Kişiselleştirme en kısa tanımıyla müşterilerin davranışlarının analiz edilmesinden hareketle farklı personalar üzerinden farklı mesajlarla tüketiciye dokunmayı temel alıyor. Araştırma şirketi Gartner’a göre 2020 yılında dijital alanda reklam veren şirketlerin en az %90’ı kişiselleştirmeyi bir şekilde stratejilerine entegre edecek. Reklamların yanı sıra kullanıcıların website deneyimleri de kişiselleştirmeye uygun olarak dizayn edilecek. 2020’li yıllarda her bir kullanıcı; ürün tercihleri, kullanım alışkanlıkları ya da önceliklerinden yola çıkarak farklı görünümlerdeki website tecrübesiyle karşılaşacak.

Kısa Videolar

Video reklamlar hayatımızın heryerinde karşımıza çıkıyor. İnternet ile kıyısından köşesinden ilgilenen bir kullanıcı olsanız bile video reklamlardan kurtulmak pek de olası görünmüyor. Cisco’nun yaptığı araştırmaya göre 2020’lerin ilk yıllarında internet trafiğinin %80’den fazlası video akışından oluşacak. Bu oldukça yüksek bir oran. Markaların anlatmak istediği hikayeyi anlatmasında da oldukça etkili bir araç olan video akılda kalıcılığı bakımından başarılı bir araç. Canlı videoların yanı sıra OOT platformaların alternatiflerinin artışı da bu alandaki yatırımları arttıracak. Bununla beraber sosyal medya kanallarındaki kullanıcı sayısındaki artış, video izlenmelere de yansımış durumda. Sosyal Medya kullanıcılarının da kısa videoları tercih ettiği araştırmalarla kanıtlandığı günümüzde video kullanımı arttıyor ancak süreler kısalıyor.

Mobil Deneyimi

Her sene “Bu sene mobilin yılı” “O sene bu sene bundan sonra her sene” söylemleriyle hatırladığımız mobilin yükselişi bu sene de hız kesmeden devam ediyor. Kullanıcıların mobil üzerinde geçirdiği vakit ve satın alım oranları arttıkça yatırımlar da artıyor. Buna ek kullanıcı deneyimini arttırmak adına markaların mobil sitelerine ve uygulamalarını geliştirmeleri daha bir önem kazanıyor. Hele ki Youtube gibi hem arama motoru hem de video içerik bakımından dünyanın en önde gelen platformunun mobile etkisi düşünüldüğünde… Sandvine’ın 2019 yılı araştırmasına göre Mobil internet trafiğinin %37’sinin Youtube’dan gelmiş. Daha önceki maddede bahsettiğim videonun ve sonraki maddelerde bahsedeceğim sesli aramanın verimli bir şekilde entegrasyonuyla mobil platformların önemi daha da artacaktır. Bu noktadan açık kaynaklı kod yazılımı olan Hızlandırılmış Mobil Sayfalarla (AMP) uyumlu içerik üretilmesi de kulanıcı deneyimini extradan olumlu etkileyecektir.

Sesli Asistanlar

Başta Google ve Amazon’un sektördeki liderliğiyle Sesli Asistan sektörüne yeni oyuncular katılmaya devam ediyor. Otomasyon, arayüzler ve makine öğreniminin günden güne geliştiği teknolojik dünyada Sesli Asistanların da etkinliğini arttırması hiç de şaşırtıcı değil. Davranışsal analiz de yapabilen sesli asistanlar artık sesinizin şekline göre hasta olup olmadığınızı bile anlayıp size bazı ilaçlar önerebiliyor. Nesnelerin İnterneti (IoT) konseptinin penetrasyonunu devamlı olarak arttırmasından dolayı tamamlayıcı olarak görev yapan Sesli Asistanlar’ın rolü daha da artacak. En son Samsung’un Ballie adlı yardımcı robotunun neler yapabildiğini izlediğimiz bu dünyanın 2020’li yıllarda vazgeçilmez bir trend olacağı da kesin gibi. Şu an için erken olsa da sesli asistanların önerilerinin de markalar açısından önem kazanacağı ve markaların SEO yatırımlarını da bu paralelde kurgulayacağı döneme gelmiş bulunuyoruz.

Veriye Dayalı Pazarlama

2020’li yıllarda bir önceki on yılın trendi olan “ Büyük Veri” yerine bu verinin markaların ihtiyaçları doğrultusunda işlendiği “Küçük Veri”lerini konuşuyor olacağız. 3’rd Party hedeflemeler devam edecek olsa da markaların CRM dataları olan 1’st Party veriler daha da önem kazanacak. Markaların elinde bulundurduğu verileri daha doğru ve daha efektif şekilde yorumlaması ve bunu iletişim stratejilerine uygulaması hiç olmadığı kadar önemli olacak. Bunun yanı sıra 5G’ye geçişin hızlanmasıyla beraber gerçek-zamanlı dataların anlamlandırılıp başta IoT olmak üzere farklı teknolojilere entegrasyonu da insan hayatını kolaylaştırma da büyük rol oynayacak. Data konusu oldukça geniş kapsamlı bir konsept olduğu için yazılımların geliştirilmesi ve öğrenme sürecinin kısalması da hem markalar hem de tüketici için ayrı bir önem teşkil edecek.

Bir sonraki yazıya dek hoşçakalın!

One Response

  1. Yan Caman Ocak 15, 2020

Join The Discussion