Trendler

Dijital Trendler: Chatbotlar

Dijital dünyadaki trendler söz konusu olunca Artırılmış Gerçeklik, Fijital Pazarlama (Eveti dijital değil fijital), Yapay Zeka, Sanal Gerçeklik ve Live Streaming’i  (Canlı Videoları) sıkça duymuşsunuzdur. Bunların yanında bir de Chatbotlar var ki hayatımıza bir şekilde girmiş ancak istenen patlamayı bir türlü yapamayan, kimileri için üvey evlat muamelesi gören ancak benim en çok ilgimi çeken trandlerden birisi. Chatbot ne mi? Hani şu internet üzerinden alışveriş yaparken veya soru-cevap canlı destek hattına yazıp bazen “Acaba bu robot mu gerçek mi insan mı?” diye düşünürüz ya işte onun robot versiyonu chatbotlar. Chatbotlara insanlığa yardım için üretilen, neredeyse (?!?) insan gibi cevap veren, bu işlemleri kendi içindeki algoritmasıyla yapan yapay zekalar da diyebiliriz. Bu yazımda sizlere chatbotların kökeni, çalışma algoritması, pazarlamadaki kullanım alanları ve beğendiğim örnek çalışmaları paylaşacağım.

Chatbot’ların tarihine baktığımızda ilk ortaya çıkışları tahmin edeceğinizin aksine yakın bir zamana denk gelmiyor. 1966 yılında Joseph Weizenbaum tarafından MIT’de temelleri atılan ELİZA, psikolojik sorunları olan hastalara basit cevaplar veren bir algoritma olarak tasarlandı. Doktor-Hasta konuşmalarını senaryo haline getirip cevap verirken kendi içindeki kaynağı kullanan robot için chatbotların atası diyebiliriz.

 

ELİZA ile başlayan yolculuk PARRY, JABBERWACKY ve daha birçok chatbot ile gitgide gelişerek günümüze kadar geldi. Artık SIRI, ALEXA ve CORTANA gibi neredeyse mükemmele yakın chatbotlarla daha interaktif, kusursuza yakın bir iletişim deneyimi yaşayabiliyoruz. Geçmişten günümüze chatbotların evrimi hakkındaki faydalı infografiğe bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

 

Chatbot Nasıl Çalışır?

Öncelikle Chatbotların algoritmasından bahsedelim. Algoritmalar kullanıcıların sözlü ya da yazılı olarak belirttiklerini önce tanımlayıp, sonra anlamlandırır daha sonra da buna uygun cevaplar verebilecek şekilde tasarlanır. Yazılımların üretilme aşamasında “Natural Language Processing” dediğimiz, kullanıcı dilini anlama teknolojisi, chatbotların karşısındakilerin “bir insanla konuşuyormuş” gibi hissetmesine yol açan cevaplar vermelerini sağlıyor. Konuşma ve yazı dili zaman içerisinde pek çok değişikliğe uğrayabiliyor. Özellikle sokak ağzı kelimeler ve metaforlar çoğu chatbot için korkulu bir rüya halini alabiliyor. Her ne kadar son teknoloji bir robot ile konuşsanız da söylediğiniz bazı tabirleri anlamaması oldukça doğal. Bu yüzden chatbotlar sürekli geliştirilme ve güncelleme halinde oluyor. Ayrıca “Machine Learning” dediğimiz teknolojiye sahip robotlar, kullanıcıyla etkileşime girdikçe öğreniyor ve daha az hata yapıyor.

Nerelerde Çalışır?

Alışveriş ve hizmet sektöründe yoğun olarak faaliyet gösteren hemen her marka artık chatbotlarla çalışıyor. Dijital dünyadaki mesajlaşma servisleri üzerinden kargonuzun durumunu, yemeğinizin nerede olduğunu, yarın havanın nasıl olacağını hatta belirli bir konuyla alakalı yorum dinlemeyi bile bu robotlar üzerinden yapabiliyorsunuz. Facebook Messenger, Skype veya Viber gibi mesajlaşma servislerinin dışında web siteleri ve akıllı telefonunuza indirdiğiniz uygulamalar üzerinden de bu araçlardan faydalanabilirsiniz. Hatta son teknoloji beyaz eşyalar ve akıllı ev aletlerinde de bu sistem artık aktif durumda. İsmi “Chat-Bot” olsa da onlarla illa online ortamdan yazışmanıza gerek yok. Siri, Cortana, Alexa gibi akıllı teknolojilerle sesiniz yoluyla da iletişim kurabilirsiniz.

Başarılı Örnekler

Herkesin aşina olduğu Apple Siri, Amazon Alexa veya Google’ın sanal asistanları da gelişmiş chatbotlar olarak kabul edebiliriz. Bu teknolojiler diğerlerine göre çok daha hatasız ve sözlü olarak iletilen komutları doğru bir biçimde algılayıp anlamlandıran gelişmiş sistemler. Bir de markaların kendilerini tanıtma, hizmet verme ve daha hızlı servis sağlamak amaçlı ürettiği başarılı yazılımlar var. Bu sanal asistanlar arasında ilgimi en çok çekenler arasında Messenger üzerinden uygulamadan çıkmadan para transferi yapmanızı sağlayan Transferwise, Amerika’daki göçmenlik işleriyle alakalı detaylı bilgi sağlayan DoNotPay, istediğiniz her şeye gayet esprili ve fazlaca akıllı cevap veren CleverBot var. Ülkemizde ise mobil e-ticaret devi Getir’in Facebook üzerinden ödeme de kabul ettiği chatbot ve İş Bankası’nın chatbotu oldukça başarılı.

 

 

Bunlara ek olarak sizinle konuştukça sizi taklit eden, ruh halinizle benzer bir modda size cevap veren Replika, ne yediyseniz ekrana yazdığınız anda onun kalorisini hesaplayıp size ileten Forksy  , Çin’de üretilen ve Komunist Parti’yi eleştirdiği için fişi çekilen Baby Q ise ilgimi en çok çekenler arasında.

İlginizi çekebilir, çekmeyebilir ancak kabul edelim ki gün geçtikçe sanal asistanlar hayatımıza daha fazla dahil olacaklar. İşlevsellikleri ve hatasız sürümleri geliştirildikçe daha çok insan tarafından tercih edilecekler. Pek çok fütüristik mühendis 2029 yılına kadar chatbotların insanlar ile farkının ayırt edilemeyeceğini söylüyor. Sizin de kulağınıza ürkütücü gelmiyor mu?

Join The Discussion