Trendler

Dünü, Bugünü ve Geleceğiyle Giyilebilir Teknolojiler

Teknolojinin bugün geldiği noktaya bakınca etrafımızdaki her objenin dijitalleşen yaşamda aktif bir rol alacağı fikri bize çok da uzak gelmiyor. Günlük hayatta giydiğimiz, taktığımız, taşıdığımız aksesuar ve giysiler gelişen teknoloji ile beraber çok daha farklı rollere bürünerek hayatımızı kolaylaştırmaya başladı bile. Çok değil birkaç yıl öncesine kadar satın almadan önce  “Üzerime yakışır mı?” ya da “Beyaz ayakkabılarımla uyumlu olur mu?” diye sorduğumuz tekstil ürünlerine bu sefer “Acaba telefonumla uyumlu çalışır mı?” sorularını sorarken kendimizi buluyoruz. (Kadınlar için zaten çetrefilli olan seçim süreci bir kat daha zorlaştırıyor. Erkeklere sabır diliyorum)

Giyilebilir teknolojiler denilince akla ilk gelen ürün şüphesiz ki bileklikler ve kol saatleri. (Benim aklıma bir de Teletabiler’in göbeğinde oluşan televizyon geliyor) En azından benim için öyle ancak bu kategori o kadar geniş ki her yeni ürünle beraber bir kez daha “bu gerçekten olabilir mi?” diye şaşırabiliyoruz. Son birkaç yılda ise çeşitlilik artarak günlük giysilerimizde bile yer alacak hale geldi. Giyilebilir teknolojilerin bir kısmı dünyaca ünlü şirketler tarafından geliştiriliyor. Hatırı sayılır bir miktarı ise ufak büyüklükteki şirketler ve startuplar tarafından Kickstarter, Indiegogo gibi crowdfunding (kitle fonlama siteleri) platformdan alınan desteklerle üretiliyor. Yeterli para toplanınca da prototipleri seri üretim aşamasına geliyor. Şahsım adına söyleyebilirim ki beni startupların sunduğu giyilebilir teknolojiler daha çok heyecanlandırıyor. Global şirketlerin kaynak ve olanaklarının kısıtlı bir miktarına sahip bu oluşumların yaratıcılıkları çok daha üst seviyelerde olabiliyor. Öyle ya da böyle yaratıcılığın sınırlarının zorlandığı bu kategorideki amaç belli: Tüketicinin yaşam kalitesini arttırmak.

Giyilebilir Teknolojiler Ne Zamandan Beri Var?

Bu soruyu “Giyilebilir Teknoloji” konseptinin çıkış dönemi olarak düşündüğümüzde cevabımız tabi ki yakın geçmiş olacak. Şöyle bir 10 sene kadar yakın geçmiş. Ancak Giyilebilir Teknoloji özelliğine sahip buluşları düşünürsek başlangıcı için 13.yy desek abartmış olmayız. Sonuçta gözlük de o zamanlar için teknolojik bir gelişmeydi. 16.yy’da ise Almanya’da saatlerin minyatür hale getirilmesiyle “Nuremberg Eggs” adıyla kolye şeklinde saatler üretilmeye başlandı. İsmindeki “Egg” kısmı ise tahmin edebileceğiniz gibi saat-kolyenin küçük yumurta büyüklüğünde olmasından kaynaklanıyor. (Fazla bilgi göz çıkarmaz) 17 yy.’da Çin ise abaküs şeklinde üretilen yüzükler ile giyilebilir teknoloji alanında kendileri için büyük teknoloji için küçük bir adım attı.

Bunları neden mi yazıyorum? Bugün geldiğimiz noktanın korkutucu boyutta işlevsel ve minimalize olmasından ötürü elbette. Bunu da sağlayıp günlük hayatımızı kolay hale getiren de teknoloji elbette. Neyse biz kronolojik açıklamamıza devam edelim. Geldik 19.yy başlarına. Hani şu Victoria döneminde Melon şapka giymiş beyefendilerin devrine. Son derece şık giyimli bu beyefendilerin melon şapkalarından bazılarının havalandırmalı olarak özel olarak üretildiğini biliyor muydunuz? (tepe noktalarındaki belli belirsiz yuvarlak girinti şapkanın içine hava akışını sağlayarak kafanızın rahat etmesini sağlıyor) Peki Victoria döneminden yüzyıl sonra ilk droneların aslında güvercin olarak semalarda süzülmeye başladığını söylesem? 1. Dünya Savaşı sırasında eğitilen güvercinlerin boynuna kamera asılarak cepheler arasında uçup çekim yapmaları sağlanıyormuş. Belki insanlar için değil ama hayvanlar için giyilebilir bir teknoloji sonuçta.Pek çoğumuzun doğduğu 20.yy’ın ortalarında 1963 yılında Hugo Gernsback tarafından üretilen portatif televizyon günümüz AR/VR gözlüklerine çok yakın bir prototipe sahipti. Aşırı yüklü elektrik enerjisinden dolayı başarılı olamayan bu projenin giyilebilir teknolojinin günümüz konseptinin şekillendirmesi konusunda atası diyebiliriz. Milenyuma kadar teknolojinin neler yapabileceğini gösterecek hesap makineli saatler, Sony walkmanler (evet giyilebilir olarak bunu da sayabiliriz), Levis +ICD Ceketi hatta kablolu telefona sahip sneakerslar bile üretildi. Gelelim günümüze…

Günümüz ve Yakın Gelecekte Giyilebilir Teknoloji

Gün geçmiyor ki insanların yanında taşıyabileceği teknolojik çözümler için yaratıcı fikirler doğmasın. Nasıl ki cep telefonlarımız günlük hayatımızın olmazsa olmazı aynı şekilde giydiğimiz giysiler, ayakkabılarımız, saatimiz, bilekliğimiz bile aynı şekilde günümüzün çoğunu beraber geçirdiğimiz aksesuarlarımız. Giyilebilir, taşınabilir teknolojilerin evrimi konusunda bahsettiğimiz gelişmeler gitgide daha ilginç bir hal alıyor. Hatta öyle hızlı bir değişim geçiriyoruz ki birkaç ay öncesinde hayatımıza giren ve ağzımızı açık bırakan teknolojik bir gelişme artık bizi yeterince heyecanlandırmıyor. Hep en yeni hep en teknolojik ve sürekli bir değişim…

Gelelim günümüze ve yakın geleceğe… Yaşadığımız dijital çağda giyilebilir teknoloji denince akla internet aracılığıyla veri aktarımı yapan, geniş ağ bağlantısının tüm nimetlerini kullanarak verileri depolayan ve nesnelerin interneti konseptinin gelecekteki parlak günlerinin temellerini inşaa eden bir sistem akla geliyor. Aksesuar olarak da akla ilk gelen saat ve bileklikler elbette. AR/VR gözlükleri de hala beklenilen popülerliğe ulaşamasa da oldukça bilindik ürünler. Bunların yanında akıllı çorap, mont, ayakkabı gibi çok popüler olmayan ancak içinde bulunduğu teknoloji ile gelecekte olmazsa olmazımız olabilecek pek çok giyilebilir cihaz bulunuyor. Piyasada kolay kolay göremeyeceğiniz bu cihazlar sürekli geliştirilerek daha işlevsel, daha özellikli hale geliyor. Ben de bunların arasından en çok dikkatimi çekenleri sizler için derledim:

Hepsine Hükmedecek Tek Yüzük.. Değil… Motiv

Parmağınıza takın ve vücudunuza dair bilmediğiniz pek çok bilgiyi telefonunuzda görün. Motiv’in başta Oura olmak üzere pek çok rakibi var. Ancak bu yüzüğümüz oldukça hafif (titanyumdan yapılma), çok şık ve daha sportif. Siyah şeritli led ışığı size şarj durumunu gösteriyor. Su geçirmezliğinin yanında, uyku düzeniniz, adım sayma, mesafe, kalori ve kalp ritmi ölçme gibi çok faydalı özellikleri var. Üzerine koyacağınız ufak mı ufak pil ise 3 gün dayanıyor.

 

Japonlar Yapmış Abi – Giyilebilir Ekran

Ama bildiğiniz gibi ekran giyme değil. Süper esnek ve giyilebilir yapısıyla Tokyo Üniversitesi’nde geliştirilen elektronik deri (1 mm. kalınlığındaymış), elektrokardiyo makinesine Wi-fi ağına bağlanır gibi bağlanıp kalp atışlarınıza ait bilgileri iletiyor. Deriye herhangi bir zarar vermediği ispatlanana kadar 3 senelik bir test süreci geçmesi beklenen cihaz 2021 yılında satışta olacak.

Bana Ulaşmak İsterseniz Parmağınızın Ucundayım -SGNL

Size gelen telefonları cevaplamak için artık telefona ihtiyacınız yok. Güney Kore menşeili Innombdle Lab, akıllı bilekliği SGNL’i üretmeseydi telefon taşıma sorunumuzu ortadan kaldıran bir çözüm olup olmadığını bilemeyecektik. Akıllı telefonunuzla Bluetooth teknolojisi üzerinden bağlantı yapan SGNL sayesinde gelen aramaları işaret parmağınızı kulağınıza götürerek cevaplayabileceksiniz. Anlatınca biraz garip oldu ama nasıl olduğunu aşağıdaki videodan bir izleyin derim. Bu arada telefonun yarattığı radyasyonu azaltması bakımından çok da sağlıklı bir buluş. Hem de akıllı bileklik olarak da kullanılabiliyor. Daha ne olsun?

Anlık Çeviri Yapabilen Kulaklıkla Yurtdışı Yolculuklarınız Daha Kolay

Takıldığı anda cihazın tanımlandığı tüm dilleri analiz edip kısa bir sürede çevirebilen bu kulaklık dil bilmeyenler için büyük bir buluş olacak. Pilot’un hala prototip şeklinde tasarladığı bu cihaza Google cephesinden Babelfish büyük rakip olarak geliyor.

Gelinin Halasından Acil Durumlarda Alarma Veren Takı Seti

Indiegogo üzerinden destek bekleyen invisaWear akıllı takıların şimdiden oldukça popüler olduğunu söyleyebiliriz. sadece kolye ya da küpe değil bileklik, yüzük gibi pek çok değişik aksesuarı set halinde üreten start-up acil durumlar için adeta bir cankurtaran. Ulaşmak istediğiniz kişilerin telefonlarının tanımlandığı cihaz olası bir istenmeyen durumda müdahale ile o kişiye sinyal ve lokasyon bilgisi gönderiyor. Kadınların günlük yaşamda çok daha rahat olmalarını sağlayacak bu akıllı çözüm çocuklar için de sıkça tercih edileceğe benziyor. (Bu arada beklenen bağışa ulaşıldı ve üretime başlandı)

 

Hava Koşullarına Adapte Olabilen Mont – Mercury

Aşağıda gördüğünüz akıllı montun ismi Mercury. Hem eksi derece, hem serin sonbahar günlerinde hem de beklenmedik yağmurların ıslattığı ilkbaharda sizin en güvenilir dostunuz olabilir. Üretildiği karbon fiber elementi sayesinde su geçirmemesinin yanında (pek çok mont bu özelliğe sahip demeyin, bekleyin) hava sıcaklığını ölçen sensörlere sahip. (Hem içinde hem dışında) Cep telefonuyla entegre olarak çalışabilen montumuz soğuk bir ortamda ısısını ayarlıyor ve sizi ısıtıyor. Soğuktan sıcağa mı geçtiniz, kendi kendini ayarlayıp içeriyi serinletiyor. Herkese lazım değil mi?

Kickstarter sayfasına ulaşmak için tıklayın.

Şoför Adam Uyumaz – Ford SafeCap

Yaklaşık 2 sene oldu ancak bu projeyi gördüğümde çok hoşuma gitmişti ve hala unutamadım. Şoför olmak zordur. Hele ki bunu bir meslek olarak yapanlar için. Sürekli yola bakmak insanın bir süre sonra uykusunu getirir. Çoğu araba kazasının sebebi de budur aslında. Ford da bu durum için oldukça akıllı bir çözüm bulmuş. Hem de şoförlükle özdeşleşen bir aksesuara entegrasyon sağlayarak. Dikkat dalgınlığı, uykusuzluk ya da yorgunluk sonucu oluşabilecek kazaları minimuma indirmek için tasarlanan şapka SafeCap ışık, ses ve titreşimler vasıtasıyla ayakta tutuyor. Gelin videoyu izleyelim:

Akıllı Çorap – Smarter Socks Plus+

Herşeyin akıllısı olur da çorabın olmaz mı? Peki sizce akıllı çorap ne yapar?  Tüm gün ayağınızda, derinizle temas eden bu kumaş parçası pek çok veri toplayabilir. Mevcut akıllı teknolojisi sayesinde telefona indirdiğiniz app ile iletişime geçen çoraplarımız kaç kere yıkandıklarını, ne sıklıkta kendilerini giydiğinizi, ve ne zamandan beri kullanıldıklarını aklında tutuyorlar. Pek çok kişiyi etkilemeyecek bu veriler bence gelecekte çeşitlendirilerek çok daha anlamlı veriler elde edilebilir. Ayağınızın sıcaklığından hasta olup olmayacağınız ya da hava durumuna göre hangi çorabı tercih etmeniz gerektiği gibi… Yine de bu haliyle bile oldukça eğlenceli duruyor.

 Güneş Gözlüğü Olmadan Dışarı Çıkamayan Sosyal Medyacılara

Acton (ilk kez bu markayı duyuyorum), hem güneşli günlerde gözünüzü koruyan, hem de aynı anda sosyal medya paylaşımı yapabilmenizi sağlayan güneş gözlüğü iletmiş. Böylece Ege’den tatil dönüşü havalimanında rahatınızı bozmadan #kalbimegedekaldı hashtagiyle Instagram paylaşımı yapabileceksiniz. Sadece Instagram mı? Facebook ve Youtube’a da canlı çektiğiniz videoları yüklüyor.Bunun için gözlüğün sol üstündeki butona basmanız yeterli. 50 gram ağırlığındaki bu gözlük 1,5 saat aralıksız çekim yapabiliyor.

 

Şimdilik benim aklıma gelenler bunlar. Bir sonraki yazıya dek hoşçakalın!

Join The Discussion